HATALI EKSPERTİZ RAPORUNDA TÜKETİCİNİN HAKLARI

Günümüzde pek çoğumuzun karşılaştığı ikinci el araç satışı hem olumlu hem olumsuz yanları bulunan hukuki bir işlemdir. Bu nedenle ikinci el araç satanların ve alanların kanundan doğan haklarını bilmesi gerekmektedir. Bu noktada; belki de çoğunluğun karşılaştığı problemlerden en önemlisi ekspertiz raporunun hatalı olması durumudur.

İkinci El Araç Satışında Ekspertizin Hukuki Sorumluluğu:

Bilindiği üzere; ekspertiz raporu, satışa konu olacak ikinci el aracın hasarı, değişen parçası, boyası, kilometresi, motor ve diğer kısımların durumu hakkında bilgiler barındırır. Alıcı ve satıcı birbirlerinin beyanına göre değil, aracın ekspertiz raporuna göre satış bedeli belirler, araç satılır veya satış işleminden vazgeçilir.

İşte bu noktada; satış işlemine konu olan araçta ekspertiz raporunda bulunmayan bir ayıp ortaya çıktığı zaman ekspertizin sorumlu tutulmasına oto eksperinin hukuki sorumluluğu olarak adlandırılır. Bu husus ile ilgili temel düzenlemeler aşağıda yer alan mevzuatlarda bulunmaktadır;

  • Türk Borçlar Kanunu
  • Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
  • İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik

Satışa konu olan araçta bulunan ayıpların var olmasına rağmen ekspertiz raporunda çıkmaması durumunda ekspertizin hukuki sorumluluğu doğar. Açık ve net bir ifadeyle; ekspertiz hatalı, yanlış veya hileli rapor vermiş olmalıdır. Bu noktada araçta çıkan ayıptan satıcı ile hatalı ve eksik ekspertiz raporu veren ekspertiz müteselsilen sorumlu olduğu belirtmemde fayda vardır.

İkinci El Araç Satışlarında Ekspertiz Raporu Almak Zorunlu mu? :

30331 sayılı yönetmelik madde 14 hükmüne göre; 8 yaşının üzerinde yahut 160.000 km’nin üzerindeki araçlar için ekspertiz raporu alınması zorunlu değildir. Bu kriterlere uymayan araçların ikinci el satışlarında ekspertiz raporunun alınması ilgili yönetmelikle zorunlu hale getirilmiştir. Ancak yaşı veya kilometresi ne olursa olsun, ortaya çıkan bazı ayıplarda ekspertiz raporu eksperinin hukuki sorumluluğunu doğar.

Ekspertizin Sorumluluğun Doğması için Hangi Ayıpların Meydana Gelmiş Olması Lazım? :

Öncelikle ‘’ayıp’’ ile nitelendirilen hususun ne olduğunu açıklamakta fayda var. Ayıp; satılan aracın ne olursa olsun satıcısının bildirdiği özellikleri taşımaması, değerini veya sözleşme gereğince beklenen yararları bulundurmayan, azaltan veya kaldıran eksikliklerinin bulunmasıdır. İkinci el araç satışında hayatın olağan akışı neticesinde araçta birtakım eksiklikler olacaktır. İkinci el araçlarda davalara en çok konu olan ayıpları ise aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  • Kilometresinin düşürülmüş olması
  • Aracın değişen parçasının ya da hasar kaydının olması
  • Radyo, kapı, far, USB girişi, aynalar, camlar, pencereler gibi özelliklerin bozuk olması
  • Aracın şasesinde bozulma, eğilme olması
  • Aracın şanzımanında, motorunda ya da yakıt sisteminde bozukluk bulunması
  • Aracın, satıcının vadettiğinden düşük performansta çalışması veya hiç çalışmaması
  • Baskı, balata ya da yağ sisteminin bozuk olması

Eksperin sorumluluğun doğması için yukarıda belirtilen ayıpların satış esnasında araçta bulunmasına rağmen ekspertiz raporunda belirtilmemiş olması gerekmektedir. Yani; raporun gerçek durumu yansıtmıyor olması gerekir. Bu ayıpların sonradan öğrenilmesi de önem arz etmemektedir. Satıştan sonra ortaya çıkan ayıplar derhal satıcıya ve ekspertize bildirilmelidir.

Yukarıda da belirttiğim gibi; ekspertiz raporunda yer almayan bir ayıbın sonradan ortaya çıkması durumunda satıcı ve ekspertiz bundan müteselsil sorumlu olur. Ekspertizin hukuki sorumluluğu satıcı ile birlikte olduğu için satıcıya karşı ileri sürülebilecek hükümler kural olarak ekspertize karşı da sürülebileceği kabul edilir. Örneğin; ekspertizin hukuki sorumluluğu kapsamında iade, onarım, bedelde indirim veya tazminat gibi birçok sorumluluk yer alır.

Öte yandan; ekspertiz “kasıtlı” olarak raporu gerçeğe aykırı düzenlerse hukuki sorumluluğunun yanı sıra ‘’özel belgede sahtecilik’’ ve ‘’dolandırıcılık’’ suçları bakımından da cezai sorumluluğa tabi tutulur.

Ayıptan sorumluluğun süresine kıyasen ekspertizin hukuki sorumluluğu 2 yıldır. Ancak yine de bu tür bir durumda ayıbın öğrenildiği anda hem satıcıya hem de ekspertize derhal başvurulması gerekmektedir. Eğer ki; ekspertiz raporu alınmadan satış işlemi gerçekleştirilmiş ise satıcının sorumluluğu devam eder. Yönetmelikte yer alan ekspertiz raporu zorunluluğuna uyulmaması satıcının sorumluluğunu kaldırmaz. Ancak tüketici, rapor almamış olduğundan sadece satıcıya gidilebilecektir.

Son günlerde vatandaşların başına sıkça gelen bu durum basına da yansımıştır. Basına yansıyan bir haberde; ‘’Sektör temsilcilerinden kurumsal bir firmada görevli oto ekspertizi A.Ç., sektörde yaşanan olaylardan bahsetti, “Herkes bahsediyor bu tür olaylardan. Kişi, ‘X’ bir ekspertize gidiyor, aracını gösteriyor. Sonra başka ‘X’ bir ekspertize gidiyor aracını gösteriyor. ‘İlkinde yazılmayanlar, neden ikincisinde yazıldı. İlkinde hiçbir şey yok dendi, neden ikinci ekspertizde birçok sorun çıktı’ gibi olaylar yaşanıyor. Kafalarda soru işaretleri oluşuyor. Acaba aracı satan galerici ekspertizle mi anlaştı, yoksa eksperi mi tanıyorlar gibi soru işaretleri oluyor kişinin kafasında.” diye konuştu. Yaşadıkları rapor farklılıklarından bahseden A.Ç., “Aracın hava yastığıyla ilgili orijinal yazıyor. Bize geldiğinde hava yastığının değiştiğini ya da tamir edildiğini görebiliyoruz. ‘Motorda bir şey yok’ deniyor, sorunları bulabiliyoruz. Boyada ise lokal deniyor tam boyalı çıkıyor. ‘Değişen yok’ deniyor değişmiş parçaları görüyoruz. Müşteriler bunlarla karşılaşınca çok şaşırıyor. Müşteri 6- 8 ay kullanıyor, satmaya gelince bu sorunlar ortaya çıkınca şok geçiriyor” dedi. Başından geçen ilginç bir olayı anlatan A.Ç., “İkinci el bir araç gelmişti. Araçta 2 parça boya olduğu söylenmişti. Bize geldiğinde aracın tavanını değiştirilmiş olduğunu tespit ettik. Araç sahibi fenalaştı, oldukça kötü oldu” diye konuştu.’’ (Sabah Gazetesi)

Görüldüğü gibi son dönemlerde bu tür problemler ne yazık ki sıkça karşılaştığımız bir durum haline geldi. Tüketici bu şekilde bir durumla karşılaştı ise; mağduriyetini gidermek için yasal haklarını mutlaka aramalıdır. Öncelikle; satıcıya sonra ekspertiz servisine ihtarnameyle bildirimde bulunarak zararının giderilmesini talep etmelidir. Gönderilen ihtarname sonrasında zararı giderilmemiş ise Tüketici Mahkemesi’nde dava açmalıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir