EVLENEN KADIN İŞÇİYE KIDEM TAZMİNATI

Türkiye’de yaşayan kadınların çoğu okul hayatı bittikten sonra iş hayatına atılmaktadır. Belli bir iş yerinde ve iş sözleşmesi ile işverene bağlı olarak çalışan kadın işçi evlendikten sonra yoğun bir iş yaşantısı sürmesi sebebiyle evlenme sonrası çalışmak istemeyebilir. Bu durumda işten ayrılmak isterse, iş sözleşmesini kendi talebi ve iradesiyle feshedebilir. Kural olarak iş sözleşmesinin işçi tarafından feshedilmesi halinde işçinin kıdem tazminatı talep edebilmesi mümkün değildir. Ancak bu kuralın bazı istisnaları bulunmaktadır. İş Kanunu tarafından evlendikten sonra işten ayrılmak isteyen kadına iş sözleşmesini feshedebilme fırsatı veriyor. Bu durumdaki kadınlar işten kendi isteği ile ayrılıp kıdem tazminatını da alabiliyor. Şöyle ki;

  • Yasada buna ilişkin olarak “…kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile iş akdini sona erdirmesi… hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren iş sözleşmesinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için aynı oran üzerinden ödeme yapılır.” Şeklinde hüküm bulunmaktadır.
  • Kadın işçinin kıdem tazminatını işvereninden talep edebilmesi için iş sözleşmesini evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde ve evlilik nedeniyle feshetmesi gerekmektedir. Aksi halde bu haktan yararlanamaz.
  • Kıdem tazminatını alarak iş akdini feshedebilmek için gerekli 1 yıllık sürenin başlangıç tarihi resmi evlilik tarihidir. Bu nedenle taraflar arasında sonradan yapılan dini nikah, düğün, eğlence gibi tarihlerinin bu 1 yıllık sürenin hesaplanmasında önemi yoktur. Yani resmi evlilik tarihi kesin olarak 1 yıllık sürenin başlangıç tarihidir.
  • Her iş akdinin feshinde olduğu gibi bu fesih halinde de ihbar tazminatı konusunun ne olacağı sorusu akıllara gelmektedir. Evlilik nedenine dayalı olarak iş akdinin işçi kadın tarafından feshedilmesi halinde ihbar tazminatı söz konusu olmaz. Ne işçi işverenden ne de işveren işçiden ihbar tazminatı talep etme hakkına sahip olmayacaktır. Aynı şekilde ihbar süreleri de uygulanmaz.
  • Evlilik nedeniyle iş akdini feshetmek isteyen işçinin işverenine evlilik cüzdanının bir örneği ile başvurması ve iş akdini bu nedenle feshetmek istediğini yazılı olarak bildirmesi şarttır.
  • Bu şekilde iş akdini feshederek iş yerinden ayrılan işçi kadının işsizlik maaşı alması olanağı olmayacaktır. Çünkü işsizlik maaşının bağlanabilmesinin ön şartı iş akdinin işveren tarafından tek taraflı olarak feshedilmesidir.
  • Evlilik nedeniyle iş sözleşmesini feshetmek isteyen kadın işçinin, kıdem tazminatına hak kazanması için iş sözleşmesinin son bulduğu tarihte, çalışılmış süreleri toplamının 1 yılı geçmiş olması şarttır.  Bir yıldan az çalışılması halinde kıdem tazminatı ödenmez.

Özetle; 4857 sayılı İş Kanunu’na göre iş sözleşmesini fesheden kadın işçi, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde açıklamak zorundadırlar. İşten çıkış gerekçesinin aynı zamanda SGK çıkış kodlarıyla da uyumlu olması gerekir. Evlilik nedeniyle işten ayrılmalarda “Kadın işçinin evlenmesi” kodu seçilmelidir. Kadın işçinin evlilik sebebi ile iş sözleşmesini feshetmesinden sonra, yeniden çalışmasını gerektirecek durumlar ortaya çıkabilmektedir. İşçinin bu hakkını kendisi için daha olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşündüğü bir başka iş yerinde çalışma amacı ile de kullanması mümkündür. Kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde iş sözleşmesini evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde feshedebileceğine yönelik kanuni düzenleme amacının, kadın işçinin çalışma yaşamını aktif olarak sonlandırması olduğundan bahsedilemez. Dolayısıyla, kadın işçinin evlilikten sonra başka işyerine işe girmiş olması, evlilik sebebiyle fesih hakkının kötüye kullandığını göstermez. Açıkçası, İş Kanunundaki bu madde çalışma özgürlüğünü kısıtlayıcı bir hüküm değildir.

Yasal olarak tanınmış evlilik sebebiyle fesih hakkının kullanması ile kıdem tazminatı hakkını kaybettiği düşünülemez. Nitekim Yargıtay kadın işçinin evlilik nedeniyle iş sözleşmesini feshettikten sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlaması ile kıdem tazminatı hakkının yitirilmeyeceği yönünde karar vermiştir.  Kıdem tazminatı alarak işten ayrılan kadın işçi arzu ederse aynı veya farklı bir işverene bağlı olarak yahut kendi nam ve hesabına tekrar çalışmaya başlayabilir. Böyle bir durumda kıdem tazminatı ödemiş olan eski işverenin yaptığı ödemenin yersiz olması yönünde herhangi bir iddiada bulunması mümkün değildir. Kadın işçinin boşandığı eşi ile yahut bir başkasıyla yeniden evlenmesi halinde de kıdem tazminatına hak kazanır. Burada dikkat edilmesi gereken husus kadın işçinin iyi niyetli olmasıdır. Eğer sırf işverenden kıdem tazminatını almak için kanuna karşı hile amaçlı olarak yapılmış ise bu durumu tespit eden hâkim tarafından kıdem tazminatı talebinin reddedecektir. Kötü niyet hukuk tarafından korunamaz. Son olarak; evlilik sebebiyle feshin işverene bildirilmesi üzerine işçiye kıdem tazminatının ödenmemesi halinde işçinin İş Mahkemesi’ne müracaatla Kıdem Tazminatına yönelik İş Davası açması mümkündür.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir